2 Mayıs 2010 Pazar

23 Nisan ve Garipçe Köyü


Bugün Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladık. Birkaç gün önceden İstanbuldaki etkinlikleri inceleyip program yapmak istesemde iş yoğunluğundan ve akşam eve döndüğümde sızmaktan hiçbişeye bakamadım. Aklımda Ali Sami Yen 'e  gidip gösterileri izlemek vardı. Cem de İstinyedeki ve Sarıyerdeki Sahil Güvenlik gemilerini ziyarete açmışlar. Sonrada onları gezeriz deyince program oluşuverdi.



Sabah erken kalkıp kahvaltıdan sonra hazırlanmaya başladık. Cicilerimizi giydik. Saçlarımızı taradık. Bu arada televiyonu açtım. Belki 23 Nisan 'a dair keyifli birşeyler vardır diye. Denizi hiç görmeyen çocuklar vardı ekranda. İstanbul da yaşamalarına rağmen. Gene üzülecek bişey buldum kendime, güle oynaya hazırlanırken. Nihayet düştük yola, stad ta aldık yerimizi. Benimkiler gibi daha birsürü minik vardı tribünlerde. Beraber oynayıp zıpladılar.  Başkaca çocuklarda gördüm törene katılan. Tişörtlerinde Lösev yazıyordu. Yüzleri maskeliydi. Onlarda çocuktu. Ne güzel, o kemoterapilere rağmen hayata tutunmak , zevk almak, bayram kutlamak. Hep beraber söyledik 10. Yıl Marşını.

Tören sonunda kıyı emniyeti gemilerini ziyarete gidemedik. Giderken Sencer , dönerken İpek uyuduğu için. Yol bizi Garipçe köyüne götürdü. Rumeli Feneri yönünde. Bahar kendini hissettiriyorken, iki yanı ağaçlık asfalt ve boğazın muhteşem manzarası. Öğle yemeği köyün sahilinde. Çocuklarda tabi su ve kumun içinde. Sonra balıkçılar ağ atınca bir yunus grubu yaklaştı hoplaya zıplaya. Kendimi Ege de tatilde gibi hissettim. Köyün kalesine tırmandık çocuklarla. Bakımsız ve sahipsizdi. Tam karşımızda ise Poyrazköy. Tepeden seyrettiğimiz bu manzara anlatılmaz.

Ressamlara bile ilham olmuş bu köylerden 3. köprü geçecekmiş. Ormanlar katledilecek. Bu sakin balıkçı köyü, çam kokusu, hafta sonu huzurla yapılan kahvaltılar, yıllarca bu köyde doğmuş büyümüş insanların üstünde iki köprü bacağı yükselecek. Beykoz  ve Sarıyer hep  kafa dinlediğimiz , ah bir nefes alalım dediğimiz , yavrularla koşup oynadığımız, enfes manzarasında iç çektiğimiz boğaz ve orman değilmi. Umarım yok olmazlar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder