24 Nisan 2011 Pazar

23 nisan 2011

23 NİSAN
Bu 23 nisan eve yakın tek vasıtayla ulaşabileceğimiz yerlere plan yaptım. Aslında Beşiktaş İnönü Stadı kutlamalarına katılmaktı niyetim. Hava serin. Yollarda sürünmeyelim diye vazgeçtim. Cumartesi Oyuncak Müzesi, sonrasında Caddebostan parkı, yürüyüş.,veya Özgürlük Parkı .,Pazar günü ise sabah Cinderella kül kedisi tiyatro, öğleden sonra ise Üsküdar Validebağ korusu. Buraya daha önce hiç gitmemiştik. Akşamdan bayrağımızı astık salonun camına. Yarın çocuk bayramı.hep beraber kutlayacağız diye anlattım yavrulara. Hayır parka gidelim dediler. Tamam zaten parka da gideceğiz. Sirke gidelim anne. Sirk gitmiş annecim. Gelirse yine gideriz. Ertesi sabah erkenden kalkıp, kahvaltımızı ettik. En güzel elbiselerimizi giydik. (İpeğin son aylarda bir prenses sevdası var. Elbiseyle yatıp kalkıyor. Selma teyzeyide alıp çıktık yola. Düşüncem yaşları uygun olmadığından aktivitelere katılmak değil hep beraber oyuncak müzesini gezmekti. Daha önce buraya geldiğimizde bebektiler. Bu sefer daha keyifli oldu. Biraz daha anlayarak dolaştılar. Hele en altta bulunan denizaltının içindeki akvaryuma bayıldılar. İlk pamuk şekerlerini yediler.

İki defa gelmeme rağmen, ilk defa geziyormuş kadar zevk aldım. Çıkışta İpek müzenin girişindeki zürafaların sırtına çıkmak istedi. İki gözü iki çeşme. Kızım bak çok yüksek. Bizim bile boyumuz yetişmiyor. Zar zor ikna edip Caddebostan’a yöneldik. Kültür merkezini keşfedip, sonrasında ver elini park. Çimlerde koş, kay, sallan. Kay kay , paten kayanlara imren. Anne lütfen bizde paten alalım yalvarışlarını dinle. Tamam bir sene sonra söz alacağız. Daha küçüksünüz. Dayanamayıp scooter araştırması yap. Spor malzemeleri satan mağazaya gir. Çocuklar için olan kay kay dene, skooter denet. Ayak numaralarına göre paten yok. Erken olduğuna karar ver. 3 tekerleklilerden vazgeçme. Sahile geri dönüp , denize taş at, yosun kokusu eşliğinde. Deli gibi yoğun bir kışın ardından Ahh tatil diye iç geçir. Yere oturup kumlarla oyna ve güneşin batışını izle. Güneşle ilgili soruları cevapla. Bakın birazdan tamamen kaybolucak, ertesi sabah tekrar doğmak üzere. Eve bir poşet dolusu kum deniz kabuğu ve taş götür.
Yolun yarısında, anne sen taşı çok ağır. Bir dahaki sefer taşıyabileceğin kadar al lütfen. Vee her aksiyonlu günün ardından olduğu gibi eve dönerken arabada uyu. Ertesi gün sabah 11 de oyun başlıyor. Tiyatro Mie’nin Kül kedisi Cinderella. Tiyatroya gitmeyi pek seviyorlar. Arkalardan bilet bulmamıza rağmen, Kozzy de koltuk düzeni harikaydı ve hiç sorun yaşamadık. Pür dikkat dinlediler. İpek 2. perdenin başında çişim geldi deyince, babayla tuvalete gittiler. Halbuki arada Sencer i tuvalete götürdüm. İpek benim yok demişti. Demek ki çocuk aklına her zaman uymayacaksın. Yerine oturana kadar, balkabağı ve farelerden oluşan at arabasını sahnedeyken göremedi.
En sevdiği hayvan atlar. Aklına geldikçe lütfen gerçek atlara gidelim diyor. Oyundan sonra Validebağ korusundaki panayıra geçtik ve hayal kırıklığına uğradık. Çok kalabalık ve vasattı ortam. Çok geçmeden terk ettik alanı ve öğretmen evinde konaklayıp, koruyu kendimiz gezmeye karar verdik. Oldukça bakımsız bu koruda kozalak , meşe palamudu, küçük kırmızı meyveler topladık. Kuş seslerini dinledik. Börtü böcek bitki çiçek keşfi yaptık. Aniden kakam geldi dediler. İkisi birden. Önüm arkam, sağım solum sobe değil ağaç... Nereye götüreyim şimdi sizi, biraz tutun. Anne çok sıkıştııım. Bir kuytu köşe bulup yaptırdık sırayla. Babamızda onları gömdü toprak çalı çırpıyla. Bir yandan rahatsızlık duydum bu durumdan, bir yandan yetiştirebileceğim bir yer bulamadım. Dönüşte Koşuyolu parkında oynadık. Kuşları köpekleri sevdik. Her gördüğümüz köpeği sahibinden izin alıp seviyoruz İpek sayesinde. Vee günün finali erken uyuyan çocuklar ve mutlu anne...