16 Mart 2010 Salı

WALDORF' TA OYUN VE ÇOCUK

Dün akşam İLELEV de Waldorf - oyun ve çocuk adlı söyleşiye katıldım. Nurtaç Perazzo'nun anlatımı ve dili pek tatlı. Waldorf ile ilgili  bilgim yoktu. Alternatif Eğitim Derneği sitesinden bazı açıklamalar okuduğumu hatırlıyorum ama uzun zaman önceydi. Unutmuşum. Bu ikinci anne baba toplantıları. İlkine katılmamıştım. Çocukların hayatı oyun olduğuna göre hangi akım olursa olsun oyun evrenseldir deyip konu ilgimi çekti. Bazı görüşlerine katıldım ve bunları uyguluyorum zaten. Bazıları ise evvelce öğrendiğim bilgilerin tersiydi. Söyleşiden çıkıp eve dönene kadar düşündüm durdum. Gelelim neler anladığıma...Çocuk hareketli olmalı. Hareketli çocuk, yerinde oturan, ağır ağır hareket eden, hamlaşmış çocuğa göre daha hızlı düşünür. Hoplamalı, zıplamalı, tırmanmalı, koşmalı. Çıplak ayak yere basmalı. Ormanda yürüyüşler yapmalı. Rastladıkları kütüğün üzerinden geçerken dengesini kurmayı öğrenmeli. Yaprakları toplayıp havaya savurmalı . Hava şartları ne olursa olsun çamurun, suyun  içinde oynamalı. Suyun soğukluğunu hissetmeli. Parklarda, bahçelerde ağzına kum kaçmalı. Doğal malzemelerden yapılmış oyuncaklarla oynamalı. Ahşap, taş, kumaş, deniz kabukları, mısır koçanları. Parmaklarını oldukça kullanmalı. Hem küçük kas gelişimi hemde zihinsel gelişimi destekleyici. Örgü örsün, tığ işlesin, halı dokusun, hamur yoğursun, ütü yapsın, temizlik yapsın, sofra kursun . TV. mümkün olduğunca olmasın hayatlarında. Hazır ve plastik oyuncaklar, mickey'ler, barbieler olmasın. Yüzsüz waldorf bebekleri, örgüden yapılmış veya kumaştan dikilmiş hayvanlar , örülmüş saç bantları, at dizginleri (atçılık oynamak için), kumaş parçaları olsun. Gerektiğinde oyuncaklar tamir edilmek üzere kaldırılsın. Ev ve odalar zarar verecek eşyalardan arındırılsın ki, çocuğa yapma dokunma demeden istediği objeyi kavrasın. Hem eliyle hem zihinsel olarak. Emekleme zamanı bırakın yerlerde dolansın. Keşfederek kazanacakları, yerden aldığı mikroptan kat kat fazla. Çok az oyuncak ve doğal olsun. Odanın içinde 2 sandalye ve bir parça iple harika oyun oynayabiliyorlar. Sandalyenin altından geçsinler. Üstüne karın üstü yatsınlar. Koşsunlar , hem sağ ve sol bacaklarını  hem sağ ve sol kollarını kullansınlar. Renkleri ve sayıları kitaplardan değil, yediğimiz kırmızı elmadan yada giydiğimiz kırmızı şaldan öğrenmeli. Hadi şimdi mavi montunu giy gibi yada 2 tane elma yıkayalım. Masallar hep mutlu sonla bitmeli. Resimli kitaplardan okunarak ve tiyatral seslendirerek değilde, ninelerin anlattığı gibi sakin ve ezberden olmalı. Çocuk zihninde kendisi canlandıracak masalın resmini. Bol bol şarkı öğrenmeli ve bence avaz avaz söylenmeli. Bir iş yaparken o işe dair sarkılar söylenmeli. Erken yaşta bale yapmayı onaylamıyor. Şu anda tam olarak nedenini hatırlamıyorum. Birlikte ütü yapın, oyuncakları toplayın, Mutfakta yemek pişirin ama blender ile çırpmayın. Tahta kaşıkla karıştırın.

Doğal hayat, günlük işler ve özgür hareketleri tamamen uygulasakta , bunların yanında yavrularla hayatımıza bakınca, evimizde bolca kitap var. Karton ve resimli kitaplar. Daha önce okuduğum kaynaklarda, çocukların erken yaşta kitapla tanıştırılmasını salık veriyordu. Bizde 1 yaşından beri kitaplarla hem oynuyor hem onlarla ilgili konuşuyoruz. Mesela ağaçları kitaptan da öğreniyoruz ama ormana yürüyüşe gittiğimizde canlı canlı dokunabiliyoruz. Yada gemilerin resimlerine kitaptan bakabiliyoruz aynı zamanda gemiye biniyoruz çocuklarla. Kafamı karıştıran diğer bir konu ise plastik oyuncaklardı. Waldorf un mantığı çok güzel. Doğal oyuncaklar harika. Yalnız bizde her tür oyuncak var. Ahşap oyuncaklarımız, lahana bebeklerimiz, babannemizin kendi eliyle diktiği ev yapımı bebekler hatta waldorf yapımına benzeyen köpek , başka hazır bebekler, plastik tamir takımları, kepçeler, kamyonlar, toplar, ufak emaye mutfak tencereleri, legolar, plastik hayvan setleri, arabalar. Zaman zaman bunlarla da oynamalarında bir sakınca görmüyorum.  Önemli olan yüzlerinde gülücükler oluşması ve oyundan yanakların elma gibi kızarması.

2 yorum:

  1. İnternette böyle siteler bulmak o kadar zor ki teşekkürler..

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Sebile Hanım, Blogunuza Waldorf'u araştırırken rastladım. İzin verirseniz ileride bir yazımda sizin bu yazınıza link vermek istiyorum. Çok aydınlatıcı bir yaazı olmuş elinize sağlık:)

    YanıtlaSil