20 Mart 2010 Cumartesi

Tıngır mıngır 2'ler

 7 Martta 2 yaşına girdik.  Nasılda hızla değişip gelişiyorlar. Geçen seneki doğumgünü resimlerimizde saçları henüz uzamamıştı, dişler bir elin parmak sayısını geçmiyordu ve yeni çıkan her dişe ne kadar seviniyorduk. Hem ikisini aynı anda kucağıma yatırıp emzirebiliyordum. 
Bu yıl isteklerinde daha bir ısrarcılar. 2 yaş asabileşmesi yaşıyoruzda ondan.
2 yaşında biz nasıldık anne derseniz, işte böyleydiniz.

Sofrada bıçak kullanmak istiyorsunuz ama aynı zamanda oyunda oynuyorsunuz. Bu yüzden yasak. Hala altımızı bezliyoruz. Bu yaz bırakıyoruz inşallah. Sencer sürekli koşma zıplama tırmanma halinde. İpek ise daha sakin olmakla beraber Sencer'e uyum sağlamakta.. İpek sözlerini anlayamadığım ama melodisini çok beğendiğim bir şarkı söylüyor. Sencer sütünü içerken hemen uyuyor lakin İpek uykuyu hiç sevmiyor. Onu uyutmak zaman alıyor. Sencer istediklerini İpeğe yaptırıyor. Saçını çekiyor, ittiriyor, ısırıyor.  İpek sadece ağlayıp kaçıyor. Birde tiz çığlıkları var. Bazende öpüyor, çok güzel oynuyorlar. Başka çocuklarla oynamayı seviyorlar. Hatta kendilerinden büyük olursa daha bi memnunlar. Yaşınız gereği henüz paylaşmayı bilmiyorsunuz. 3 kelimelik cümleler kurmaya başladınız. Olaylarla ilgili bağlantı kurup yorum yapmaya başladınız. Sanırım artık tüm duyguları anlıyorsunuz. Geçenlerde oğlum, babanne dedeye kızıyo dedi. (ikisi konuşurlarken ses tonundan anladı)  . Mümkün olduğunca pazar günlerimizi sokak aktivitelerine ayırıyoruz. Hem anneye gezmece hemde yavrulara görsel algı. Evde vaktimizi şarkı söyleyerek kitap okuyarak, oyunlar oynayarak, konuşarak geçiriyoruz. İpek ABC müzik cd.sine bayılıyor. Biz işteyken babannne ve dedeye bütün gün bu cd yi dinlettiriyorlarmış.:).  TV yok hayatımızda ama bazen zihinsel gelişim cd lerinden izliyoruz. Popomuz biraz koltuk görsün diye. Bu hafta bütün pencerelere kilit takıldı. Artık kendileri açıp camdan dışarı bakıyorlar çünkü . Tabi aşağı sarkarak. Bu arada Sencer araba kullanmaya çok meraklı. Babası direksiyondan iner inmez, hemen Sencer geçer. Sağa sola çevirir. Vitesle silecekle oynar. Arabanın radyosundan korkar. Bi keresinde yüksek sesle açık kaldığı için. Resim yapmaya başladık. Kuru boya, sulu boya , parmak boyası. Hem kalem hem fırça kullanıyoruz. Şimdi ne yapalım diye sorduğumda ikinizde boya diye bağırıyorsunuz. Resim defterlerinize rengarenk daireler karalamalar yapıyorsunuz. Sonra üçgen, uçak, duman yaptım diyorsunuz. Birde el ayak ve popo izinizi çıkarmaya bayılıyorsunuz. Oyuncaklarınıza  yatmadan önce iyi geceler diliyorsunuz. En bayıldığınız oyun malzemesi su. İkinizide ve özellikle Senceri musluk başından alabilmek için, dairenin su vanasını kapatmak zorunda kalıyoruz. Sular kesildi deyince ancak başka bir odaya geçebiliyoruz. Gün içinde ağzından en fazla çıkan 2 kelime: bu ne?sorusu. Sabırla aynı objenin adını 5 kere tekrarlayabiliyoruz. Banyo yaparken  Sencerde sorun yok ama İpek saçlarının yıkanmasından hiç hoşlanmıyor. Sencer fiskiyeyi hiç elinden bırakmaz. İpek plastik ördek ve balıklarıyla, doldur boşalt kaplarıyla oynar. Yemeğimizi döke saça yememize rağmen bardakla rahatlıkla su içebiliyoruz. Bende demesi gereken yerlerde sende diyorlar. Çok komik ya. Geçenlerde diş fırçalıyoruz hep beraber. Bana sende sende diye sesleniyorlar. Meğerse bende diş fırçamı suyun altına sokucam demek istiyormuş.

2 yorum:

  1. Teşekkürler Filizcim. Emzirmede ikiz etkisi diye birşey var. Okumuştum zamanında ama ben tek tek emziririm demiştim. Ancak iki bebekle evde tek başına kalınca ve ikisi aynı anda ağlamaya başlayınca bu yöntemi çook kullandım. :))

    YanıtlaSil
  2. maşallah çok tatlılar ikisi de:)

    YanıtlaSil